Eşcinsellik ve AB


EŞCİNSEL olduğu veya öyle olduğunu sandığımız için bir insanı insanlık haklarından mahrum etmek elbette hukuki bir şey değildir. Böyle bir şey de zaten vaki değildir. Ama eşcinselliğin hem tabiat ve hem de sosyoloji kanunlarına zıt olduğunu hiçbir zaman gözden uzak tutamayız. Çünkü Allah insanları, döllensinler ve nesil üretsinler diye iki ayrı cins olarak yaratmıştır. Yaratılış ve tabii olan budur. İki ayrı cins arasında bile üremeyi hedef almayan birleşmeler de gayritabii sayılmıştır. Hem de psikyatri tarafından. Bu düşüncelere istinat eder aile müessesesi. Ama AB içinde bazı devletler, aynı cinsten insanların da evlenip aile kurmalarını ve nikahlanmalarını kabul etmiştir. Bu sahada nikah, düzeyli birliktelikten daha tercih edilir olmuştur nedense.

Ne var ki, zamanla eşcinseller discirimine- tezyif edilirken şimdi eşcinsellerin bir araya gelip hak istemeleri karşısında neredeyse eşcinsel olmayanlar suçlanacak hale gelmiştir. Bunu temin için de iki iddia ileri sürülmektedir, cinsel özgürlük ve eşcinsellik çağdaşlıktır deniyor. Hatta Zeki Müren hatıralarında 'Eşcinsel olmak prima- yani birinci olmaktır' demişti. Sesi olmasaydı acaba eşcinselliğiyle prima olabilir miydi?

Dinlere göre yasak

Yaşadığımız bu son yıllar, her şeyin eğrisinin doğru diye ortaya sürüldüğü yıllardır. Hemen belirtelim ki, eşcinsellik de, fuhuş da, hem daniskasıyla insanoğlunun en eski devirlerinde vardı. Eski Roma'da, Yunan'da ve Mısır'da. Bunun için bütün semavi dinler her ikisini de toplum yararına olarak yasaklamışlardı. Kur'an'da Lut Kavmi'nin yere geçirilmesinin, Lut Gölü'nün deniz seviyesi altına indirilmesinin de sebebinin eşcinselliğin, Lut Peygamber'e misafir gelen meleklerin, güzel erkekler zannedilip kendilerine teslim edilmesini isteyecek kadar azgınlaşması olduğu apaçık anlatılır.

Bu gibi ahvalde kitabımızın verdiği bilgi enteresandır. Bütün bu günahları bir tek sayha ama yeri göğü inleten tek bir sayha, imhaya kafi gelmektedir: Sayhatün vahidetün, fuhuşa ve cinsel fantezilere gelince bunun çok eski bir edebiyatı bile vardır. Fakat bütün bunlar ayrı bir kanaldan ve toplumun tamamını zehirlemeden akıp giderdi. Bu kanala düşenlerden bazıları zamanla çıkıp günahlarından arınabilirlerdi. Hele gençler bu kanallardan mümkün olduğunca uzak tutulurdu. Şimdi iletişim asrında her şeyden önce cinsel konular iletişiliyor. Cep telefonları ve mesajlara bakıla. En kolay dikkat çekme ve reklam unsuru da cinsellik. Otomobil satmak için de, kitap ve gazete satmak için de, makarna satmak için de... Bazı kadın yazarlar feminizm ve kadın hakları etiketi altında bunu kendilerine kariyer konusu yapıyorlar.

İnançlara aykırı

Zİhnİ dağılmış, ruhu şaşmış, midesiyle bağlı, cinselliğin tesirindeki bir topluma bundan iyi hitap tarzı mı olurmuş? Allah'ın zamanı ve şartları gelince iki cins arasında hem büyük bir haz ve birlik beraberlik konusu, hem de toplumun temeli ailenin zemini olacak bu duyguyu zeminsiz, zamansız hortlatmak ve hele yan sahalara çekmek elbette tabiat kanunlarına da sosyolojinin verilerine de, toplumumuzun inançlarına da aykırıdır.

AB ise zinadan sonra bunu bile dayatıyor... Hem kendi içinde, hem bize. Zevcesinin saçının tek telinin görünmesine razı olmayan Sayın Başbakan bu hususu kabul ettiğini belirtti ve eşcinselliğin günah olduğunu beyan eden ve komisyonu terk eden bir İtalyan konusunda da, böyle yapmamalıydı anlamına gelen bir tavır takındı.

Biz AB'ye girmeye o kadar iştahlıyız. Acaba niçin? Son bir habere göre 2007'de iki milyar Euro alacakmışız. Onu bilmem de Kıbrıs'tan sonra şimdi de zina ve eşcinsellik konusunda gelenek, görenek, inanç ve adetlerimizi ve anayasamızdaki aileyi korumak prensibini bir yana koyduk ve Fransa'ya iki buçuk milyar dolar da ikramda bulunduk.

Ziya Paşa sağ olsaydı demez miydi:

- Eyvah bu baziçede bizler yine yandık / Zira ki ziyan ortada, bilmem ne kazandık?

0 yorum:

 

Eşcinseller Copyright © 2009 Flower Garden is Designed by Ipietoon for Tadpole's Notez Flower Image by

eş değiştirme seks partner gay partner Sohbet Chat