Türkiye'de Eşcinsel Hakları


Ülkemizde, ne yazık ki eşcinsel olmaktan kaynaklı yaşadığımız ayrımcılık ve mağduriyetlere ilişkin özel, yasal bir korumamız yok. Batı’da nefret suçları olarak ifade edilen ve homofobinin de bir türünü oluşturduğu suçlar ülkemizde henüz özel önlemlerle mücadele edilen bir statüye sahip değiller.Eşcinsel yönelime sahip vatandaşlarını yasal olarak korumasız bırakmakla kalmayıp görmezden de gelen bir anlayış söz konusu.Bu nedenle haklarımız diye bir başlık attığımızda mevcut hakların ve hukuksal yolların daha etkili kullanımından fazlasını kastedemiyoruz henüz...

İlk bölümde gözaltına alındığımızda haklarımız nedir, neler yapabilirizi elimden geldiginceJ gündelik ifadelerle ve özet olarak anlatmaya çalışasacağım ;

1- Gözaltına alındığınızda size hangi suçtan dolayı gözalti tedbirine tabii tutuldugunuz polis tarafindan anlatılmalı,bildirilmelidir.Aksi şekilde davranılarak mesela”sen bilirsin ne suç islediğini” vs gibi sözlerle size isnat (yoneltilen) edilen suçun bildirilmemesi gözaltını usulsüz hale getirir savcı ya da hakim huzuruna çıkartıldığınızda ifade alma prosedürüne aykırı davranıldığını bildirebilirsiniz.

2- Avukat isteme hakkınızın oldugunu unutmayınız. Eğer özel avukatınız yoksa gecenin hangi saati olursa olsun bulundugunuz ilin CMK servisine kayıtlı avukatlar nöbet tutarak 7 gün 24 saat boyunca ücretsiz hukuki yardım sunmaktadırlar.Sizin avukat (mudafi) talebiniz polis memurları tarafindan baroya iletilecek baro da nobetçi avukata adınızı,isnat edildiğiniz suçu ve yaşınızı bildirerek bulunduğunuz karakola yönlendirecektir. Bu nedenle avukat talebiniz üzerine “gecenin bu saatinde avukat olmaz” ,”bedava avukat yok ”vs gibi sözlere kanmayınız.

3- Avukatınız geldiğinde sizinle polislerin duymayacağı bir ortamda görüsecek ve haklarınızı hatırlatacaktır. Avukatların sır saklama yükümlülükleri vardır bu nedenle sağlıklı bir hukuki destek alabilmek için başınıza gelen olayı olduğu gibi avukatınıza anlatmanız faydanızadır.

4- Kimlik bilgilerinizi doğru vermek dışında susma hakkınız bulunmaktadır.Size kimliğinize ilişkin sorulacak sorular (adınız-soyadınız-ana-baba adınız vs) dışında sorulacak sorulara cevap vermeme hakkınız bulunmaktadır. Bu hak Susma Hakkı olarak da tanımlanmaktadır.

5- Gözaltına alındığınızı ailenize, yakınlarınıza bildirme hakkınız vardır. Ailenize ya da size yardımcı olacağını düşündüğünüz bir yakınınıza gözaltında olduğunuzu, tutuldugunuz karakol ya da birimi bildirebilirisiniz.

6- Delil toplatma hakkınızın olduğunu da unutmayiniz (size isnat edilen suçun işlendiği tarihte şehir dışında bir otelde tatilde olduğunuzu beyan ederek bu otel kayıtlarının araştırılmasını istemek gibi).

7- Gözaltına alındığınızda ; Avukat (mudafii) talep etme hakkınız,Yakınlarınıza haber verme hakkınız, Susma Hakkınız ve Delil Toplatma Hakkınız ile isnat edilen suç (neden dolayı suçlandığınız) kanunen size bildirilmelidir. Bildirilmediği takdirde CMK ile belirlenmiş ifade ve sorgu tarzına aykırı hareket edilmiş olunur.

Kaynak

Türk Gaylerin Paradoksal Hayat Öyküleri


Türk toplumunda lezbiyenlik pek göze batmaz fakat gay bir aile ferdine sahip olmak pekçok aile için utanç kaynağıdır. Yalnızca aileler değil toplumun hemen her kesiminde aynı durum gözlemlenmektedir. Bunun analizi için kafa patlatmaya gerek yok. Toplumsal yapı zaten gaylere karşı oluşan homofobinin nedenlerini açıkça ortaya koymaktadır. Türk toplumu erkek egemen bir toplum olmasının etkilerini şüphesiz erkek eşcinseller üzerinde büyük baskılar kurarak sürdürmektedir. Pekçok törede hala kadınların hiçbir hakkı yoktur. Aile ve hatta sülalenin yapı taşı olarak erkek görülmekte ve bu sorumluluk yüklenmektedir. Fakat eşcinsel bir erkeğin bu sorumlulukları alamayacağı yanılgısı hakimdir. Eşcinsel erkeğin bir kadın değil erkek olduğu gerçeği görülememektedir. Eşcinsellik konusunda daha geniş düşünen aileler olsa da kendi çocuklarının gay olduğunu öğrenmeleri durumunda toplumsal baskı nedeniyle korkuya kapılırlar. Türk toplumu gibi homofobinin yüksek olduğu toplumlarda bu durum daha net gözlemlenir. Yaşanılan korkuyu çocuğa yansıtmak ve onu cezalandırmaya yönelik hareketlerde bulunmak kuşkusuz geri tepecek ve daha kötü sonuçlar doğuracaktır. Gay olduğunu ailesine kabul ettiremediği için evden kaçan erkeklerin sayısı hiçte az değildir. Genç yaşta, tecrübesizliklerle hayatın karşısında ayakta durmaya çalışan bu gençlerin çok büyük bir bölümü fuhuşa yönelirler. Zaten homofobinin oluşmasında en temel etken eşcinselliğin doğrudan fuhuş ile özleşleşiyor olmasıdır. Ancak homofobi olmasa, eşcinseller toplum içerisinde istedikleri gibi yaşayabilseler ve farklı sektörlerde iş bulma imkanları olsa pekazı fuhuşa yönelir. Yani eşcinsellik ve fuhuş kavramlarının bu kadar içiçe olmasına etken homofobik bir paradokstur.

Türk Eşcinsel Kültürü


Eşcinselliği kabul eden ülkeler içinde etmeyen ülkeler içinde toplumsal bir olgudur. İnsanı işaret eden bu olgu, hem tümdengelim hemde tümevarım yöntemleri ile ele alınarak toplumsal analizi iyi yapılmalıdır. Elbette toplumsal analiz için bu kadarı yeterli değildir. O topluma ait kültürel özellikleri ve toplumsal yapıyıda iyi incelemek gerekmektedir. Her ülkede buna benzer araştırma ve makaleler görmek mümkün. Türk toplumunda eşcinsellik kavramı hala bazı kesimlerce kabul edilmemekte, bir kısım tarafından umursanmamakta fakat azımsanmayacak bir insan topluluğu tarafından tamamen özgürce yaşanması gerektiği düşünülmektedir. İşte bu bilgiler çerçevesinde Türk eşcinsel kültürünü yorumluyoruz.

Escinsel kültürü nedir? Bu basligi okudugunuzda sanirim bicok sorular akliniza gelmistir. Escinsel kültürü sadece escinsel olan ve belli basli sebeplerle iliskide olan bir kitlenin ortaya cikardigi gecici bir yasam tarzimidir? Yoksa kalici bir olaymidir.`? Türkiyedeki Escinsel Kültürü oldugu gibi Avrupali Türk Escinsellerin kendine özgü "escinsel kültürü" varmidir?

Tabi önce Türkiyedeki yasayan escinsellerin yasam tarzina bakmamiz gerekir.

Escsinel kültürü escinsel bireyler icin oldugu kadar escinsel dostlari icinde gecerlidir diye düsünüyorum. Escinsel kültürü dünyada farkliliklar göstermektedir örnegin hindistanda travesti ve transexküeller bireyleri ilahi bir mit olarak görürler ve tanir olduklarina inanilir, onlari beslerler, yedirirler iciirirler ve hediyeler verirler. Birde hindistanda gay yada lezbinelere seytanin ortagi gözüyle bakilan yerler vardir. Latin amerikada escinseller escinselligin sinifsal bir durum orldugunu düsünü genel itibariyle sol gruplarla örgütlenirler. Yani tr-dede olay farkli degil, tr-de sol gruplar sahip cikiyor gay-ve lezbiyenlere.

Türk eşcinsel kültürünü tarihsel olarak olusturan belli basli olaylar ardir örnegin türkiyede kimse eger gay isen kadin gibi olmalisin demez ama bir cok gay günlük davranislarinda kadin gibi davranmaktadir. Kadinliga kenetlenmis olan duygusallik kibarlik masumluk davranislarini göstermkdedirler.Aslinda bu kadinin toplumdaki yeriyle alakadardir yani toplumda kadin seste altdadir, kadin evinde oturur, kadin asagiliktir, ata erkil düsünce türk escinselleirni etkilemistir ve esciinsel oldugunun göstergesi kadin gibi davranmaktir. Ben sahsen bu davranislari ve ananeleri artik asmaliyiz diye düsünsemde toplumda escinsel oldugunu belirlemek icin malesef illede kadinsi bir davranis sergilemeniz gerekmektedir. Ya kadin gibi konusacaksiniz ya kadinsi bir yürüyüs yada hareket göstereceksiniz. Türk escinsel kültürünün en önemli parcasi kulladilan kendine ait dilleridir. Bu baska ülkelerde yok gibi. sadece türkiyedeki escinsellere özgü bir davranis olmali, kendi aralarinda iletisim kurabilmek icin kendilerine bir dil gelistirmisler. bunu sadece kendi gibi olanlar ve onlarin dostlari anliyorlar.

Birde türkiyedeki escinsel kültürünün en güzel yönlerindne biri, okadar cok sorunlari olmasina ragmen heran eglenceden eglenmeden yanadirlar. Tüm dertlerini bir kenara atip, göbek atmayi eglenmeyi cok severler...

Avrupadaki escinsel kültürü. türkiyedekine göre daha farklilik gösteriyor. Avrupada yasayanlarin Türkiyedekiler gibi fazla ekonomik sorunlari olmadigindan daha rahat hareket edebiliyor. Ama yinede Türk toplumunun gelenek ve görenekleri cercevesinde kendilerini dislanmis, hissedenlerde gözlemlenmektedir.

Avrupadaki Türk Eşcinsel Kültürü cok yeni oldugundan ve heran gelismekte olusundan , tam rayina oturmamistir. Hem alman escinsel kültüründen hemde türkiyedeki escinsel kültüründen alintilarla gelismektedir. Tipik bir göcmen sorunu yasayan Türkiye kökenli escinseller her iki kültürden aldigi tarzlarin icinde kendi tarzini daha tam yaratmamislardir. Daha bircok gözlmellemelere ve arastirmalara acik olan Avrupa Türk Escinsel Kültürü zamanla kendini gösterecektir.


Kaynak: cesitli escinsel sitelerinden alinarak yorumlanmistir

Homofobi Üzerine Bir Yazı


Eşcinselliğin bir seçim mi yoksa hastalık mı olduğu yıllardır süregelen bir tartışma konusudur. Aslında tartışma konusu olamayacak kadar kişisel bir durumdur. Tedavi edilmesi gereken asıl olgu homofobi'dir.

EŞCİNSELLİK DEĞİL, HOMOFOBİ BİR HASTALIKTIR!
Günümüzde belki de en çok karşımıza çıkan kavramlardan,kişinin üçüncü seçeneğe bakış açısının ,ön yargısının ve hatta kendini kabullenemeyişinin tek sözcükle ifadesi olan homofobi hastalığı,Latince’de “eş, aynı, aynı bütün içinde” olan homo,Fransızca kökenli, “belirili durumlar karşısında gösterilen korku ve tepkiler” anlamına gelen fobi kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur.

Öncelikle içinde negatifi,önyargıyı ve kabullenemeyişi barındıran hiçbir kavramın doğru ve iyiyi temsil edemeyeceğini vurgulayarak homofobinin insanları; köşeleri önyargı ,nefret ,kabullenemeyiş ve insan haklarına itaatsizlikten oluşan ve radikal sınırlar çeken “haksız yargılar bütünü” olduğunu hatırlatmak gerekir.Eşcinselliğin doğaya aykırı olduğunu savunanlar,eşcinselliği bir yaşam şekli değil cinsel ilişkiler toplamı olarak görenler niçin aslında doğaya aykırı olanın kin,nefret ve önyargı
olduğunu görmezden geliyorlar?

Homofobinin bir varlık sorunu olarak günümüzde dünyanın istisnai yerleri haricinde hemen hemen her ülkesinde barınan ve maalesef insan özgüvenini,sosyalliğini ve insanın kendine olan inancını yıkabilecek bir riske sahip olarak karşımızda durmaktadır.

Peki Homofobi Hastalığı Nasıl Tedavi Edilebilir?

1.Anlama/Kavrama Süreci

Homofobik bakış açısını 3.kişilerle paylaşımlarınızda süpriz bir şekilde de öğrenebileceğiniz gibi,bunu doğrudan homofobi barındıran tavırlara maruz kalarak da görebilirsiniz.

Homofobik bir insan, eşcinselliği kabul etmeyen ya da eşcinselliğini! kabul etmeyen bir bireydir.Bunun için öncelikle kendini ya da üçüncü kişiler üzerinde reddettiği eşcinselliği kavraması gerekir.Bu süreç kişinin çevresine/yaşına/yaşam tarzına/inançlarına göre değişebilir.Ancak hatırlatmak gerekir ki kabullenme kavramaktan geçer.Ne olduğunuzu,nasıl hissettiğinizi ısrarla anlamamaya çalışmak size sadece zaman kaybettirir.

2.Alışma ve Özgüven

Eşcinselliği anlama ve sorgulayabilme döneminden sonra kişinin tercihine/bu tür tercihlere alışması ve toplum içinde özgüven kazanması/eşcinsellere güven ve saygı duyması süreci homofobinin yenilmesi açısından oldukça etkili bir unsurdur.

Kendini kabullenemeyen homofobik bir insan mısınız?

Aynada hergün kendinize söylemekten çekindiğiniz bir cümle var mı?

Konu eşcinselliğe ve eşcinsellere geldiğinde,maskeli bir heteroseksüel mi oluyorsunuz?

O zaman siz..
Homofobiksiniz..

3.Kabullenme

Homofobik birçok insanın unuttuğu ve daima kaçırdığı nokta ;eşcinselliğin bir tercih olduğu ve bu tercihin her insan tarafından heran yapılabileceği olasılığıdır.
Günümüzde eşcinsellik artık bir yaşam tarzı haline gelmiştir.Yasal evliliklerin yaygınlaşması,eşcinsel hukuku,sivil toplum örgütleri,politikada eşcinsellik,eşcinsel basın ve literatür gibi yüzlerce kolda gay ve lezbiyenler olarak ilerleme sağlamaktayız.Sayımız güngeçtikçe artmaktadır ve dileğimiz insanlık dışı bir yargı olan homofobinin de azalacağı yönündedir.

Son olarak siz homofobikler;

“Eşcinselim ancak kabullenemiyorum diyenler”;

Bu hayatın yalnızca senin olduğunu,
Gerçek sen yoksa,sahtesinin seni birgün mutlaka yarı yolda bırakacağını,

Seni sen olduğun için kabullenmeleri gerektiğini,
Dünyada milyonlarca gay ve lezbiyen olduğunu ve asla,
YALNIZ OLMADIĞINI

Hatırla !

“Eşcinselleri kabullenemiyorum” diyenler;

Eşcinselliğin seksten ibaret olmadığını,bir duygu-düşünce ve yaşam bütünü olduğunu,
Eşcinselliğin heran, her şekilde karşınıza eşinizin/dostunuzun/çocuklarınızın/torunlarınızın/anne/babanızın “eşcinselim” diye gelebilecek kadar doğal bir tercih olduğunu,
İyi ve kötünün dünyaya dağıldığını,kötü bir heteroseksüel olabileceği gibi mükemmel bir eşcinselin de varolabileceğini,
İnsanlara saygı çerçevesinde birlikte yaşadığımız bu dünyayı,yanlızca birbirimizi anlayarak güzelleştirebileceğimizi

Hatırlayalım

Son olarak;
Unutmayalım;
Eşcinsellik değil Homofobi bir hastalıktır ve tedavisi mümkündür.

Tedavisi; ANLAMAKTIR!

Dünya'nın Eşcinselliğe Bakış Açısı


Bireysel özgürlükler kapsamında kendini en çok geliştirmiş ülkeleri incelerken en önemli kriterlerden biri şüphesiz Eşcinsellere tanıdıkları haklardır. Her ülkenin eşcinsellere yönelik farklı uygulamaları mevcuttur. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Dünya ülkerinin Eşcinseller ile ilgili açılımlarını bir başlık altında topladık.

Eşcinsellik, çok değil 40-50 yıl öncesine kadar birçok Batı ülkesinde hapis cezası öngörülen bir suç olarak kabul ediliyordu. En iyi bilinen örnek, 19. yüzyıl sonunda ünlü İngiliz yazar Oscar Wilde’ın eşcinsel olduğu için hapse mahkum olmasıydı.


1960’ların cinsel özgürlük talepleriyle birlikte bu ülkelerde hukuki durum çok değişti. Eşcinsellere yönelik hak ihlalleri cinsel ayrımcılık kabul edilmeye başlandı. Ancak medeni hukuk alanında uzun süre bir adım atılmadı. Eşcinsel evliliklerini ilk kabul eden Kuzey Avrupa ülkeleri oldu. 1990’lardan sonra bu eğilim Atlantik’i aştı ve ABD’ye de sıçradı.

Amerika’nın bazı eyaletlerinde eşcinsel çiftlere, evli çiftlerin sahip olduğu bütün haklar veriliyor. Avrupa’nın diğer bazı ülkelerinde de. Ama çiftler evlilik haklarından yararlansa bile birçok ülkede evlat edinmelerine izin verilmiyor. Durum Avrupa’da böyleyken, dünyanın diğer ucunda eşcinsel ilişkiye girenler ölümle cezalandırılıyor. Bazı ülkelerin ise eşcinsellikle ilgili yazılı hiçbir kanunu yok, bu ülkeler eşcinselliği yok sayıyor. Öyle ki iş, toplumsal ahlak anlayışına kalmış durumda. İşte ülkelere göre eşcinsellikle ilgili hukuki durumun bir özeti. n

Eşcinsel ilişkinin yasak olduğu ülkeler

Cezayir, Angola, Benin, Burundi, Kamerun, Cape Verde, Cibuti, Etiyopya, Gine, Liberya, Libya, Malavi, Mauritus, Fas, Senegal, Sudan, Swaziland, Togo, Tunus, Bangladeş, Brunei, Solomon Adaları, Bahreyn, İran, Lübnan, Katar, Suriye, Barbados, Belize, Nikaragua, Puerto Riko, Trinidad

Eşcinsel ilişkinin sadece erkeklere yasak olduğu, kadınların eşcinsel ilişkisinin yok sayıldığı ülkeler

Botsvana, Gana, Gambiya, Kenya, Nijerya, Mozambik, Nabimya, Seyşel Adaları, Siera Leone, Tanzanya, Uganda, Zambiya, Zimbabve, Butan, Burma, Fiji, Hindistan, Malezya, Maldivler, Nepal, Singapur, Sri Lanka, Tonga, Özbekistan, Kuveyt, Kayman Adaları, Jamaika

Eşcinsel ilişkinin ölümle cezalandırıldığı ülkeler

Moritanya, Afganistan, Sudan, Pakistan, Çeçenistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen

Eşcinselliğin toplum içinde gösterilmesinin (örneğin sokakta öpüşme gibi) yasak olduğu ülkeler

Bulgaristan, Liechtenstein, Romanya, Küba

Eşcinsellerin aşağılanmasını suç sayan ülkeler

Avustralya (Tasmanya), İzlanda, Danimarka, İrlanda, Lüksemburg, Norveç, İspanya, İsveç

Eşcinselleri ayrımcılığa karşı koruyan ülkeler

Güney Afrika, Yeni Zelanda, Avustralya, Avusturya, Finlandiya, Danimarka, Fransa, İzlanda, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Arjantin, Brezilya, Ekvador, Kanada, Meksika

Eşcinselleri orduya kabul eden ülkeler

Güney Afrika, Avustralya, Yeni Zelanda, Belçika, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Fransa, Finlandiya, İrlanda, İtalya, Litvanya, Hollanda, Norveç, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere, İsrail, Bahamalar, Kanada

Eşcinselleri orduya kabul etmeyen ülkeler (eşcinselliğin tamamen yasak sayıldığı ülkeler eklenmemiştir)

Japonya, Belarus, Hırvatistan, Almanya, Yunanistan, Macaristan, Lüksemburg, Polonya, Portekiz, Türkiye, Arjantin, Brezilya, Peru, Venezella

Eşcinsel çiftlerin evlat edinmesine izin veren ülkeler

Güney Afrika, Belçika, Hollanda, Kanada, İngiltere

Lezbiyenlerin sperm bankalarını kullanmasına izin veren ülkeler

Avustralya (Tazmanya), Belçika, Finlandiya, Yunanistan, İrlanda, Hollanda, İspanya, İngiltere

İngiliz Kilisesi’nin garip kararı

İngiltere’de aralık ayında eşcinsel evlilikler (sivil partnerlik) gündeme gelecek. Bir Protestan kilisesi olan İngiliz (Anglikan) Kilisesi de, kendi bünyesindeki gay papazların bu haktan yararlanıp sivil nikah kıyabileceklerini düşünerek önlem aldı. Kilise, gay papazların birlikteliğini kabul edeceğini, ancak bu çiftlerin ömürlerinin sonuna kadar seks yapmaması gerektiğini açıkladı. Bu karar birçok gay papaz tarafından ‘gülünç’ bulundu. Katolik Kilisesi eşcinsel evliliği kabul etmiyor. ABD’deki United Church of Christ (UCC) gibi, eşcinsel çiftlerin evliliğini kabul eden, nikah kıyan bazı Protestan kiliseleri var, ancak sayıları çok az.

Eşcinsel çiftlerin evliliğini kabul ediyorlar ama ‘evlilik’ kelimesini kullanmıyorlar

Aynı cinsten insanların evliliğini resmen kabul eden üç ülke var: Hollanda, Belçika, İspanya. Ama birçok başka ülke ‘evlilik’ kelimesini kullanmaktan kaçınarak, eşcinsel çiftlere aynı hakları tanıyor. Eşcinsel evliliklere ‘sivil birliktelik’ veya ‘partnerlik’ gibi terimler icat ediliyor. İşte bu ülkelerin durumu:

Danimarka ve İzlanda Sperm bankasını kullanmak ve evlat edinmek yasak. Ama eşcinsel çiftlerin ‘sivil birliği’ kabul ediliyor, bir çift olarak yaşayan tüm insanların faydalandığı özel haklardan yararlanmalarına izin veriliyor.

Fransa Kasım 1999’da Fransa eşcinsel çiftlerin varlığını kabul eden ilk Katolik ülke oldu.

Macaristan Eşcinsel çiftler, evli çiftlere verilen bütün haklara sahip ama evlat edinemiyorlar.

Norveç ve İsveç Eşcinsel çiftlerin varlığını kabul ediyor. Lezbiyen çiftlerden birinin hamile kalması yasak.

Kanada Heteroseksüel çiftlerle otomobil kaskosu, emeklilik ve vergi gibi konularda sahip oldukları hakların aynılarına sahipler.

Almanya Çiftlere miras konusunda evli çiftlere tanıdığı bütün hakları tanıyor.

ABD: Vermont, Oregon, Massachusetts, Connecticut, Maine, Hawaii, California gibi eyaletlerde eşcinsel çiftler evlenebiliyor, ama sadece Massachussetts’de buna resmen ‘aynı cinsin evliliği’ deniyor. ABD’nin 41 eyaletinde ise, evlilik Anayasa’ya dayandırılan bir yorumla sadece ‘bir kadınla bir erkeğin birlikteliği’ olarak kabul ediliyor ve eşcinsellere evlilik hakkı verilmiyor.
 

Eşcinseller Copyright © 2009 Flower Garden is Designed by Ipietoon for Tadpole's Notez Flower Image by

eş değiştirme seks partner gay partner Sohbet Chat