Eşcinselliğin bir seçim mi yoksa hastalık mı olduğu yıllardır süregelen bir tartışma konusudur. Aslında tartışma konusu olamayacak kadar kişisel bir durumdur. Tedavi edilmesi gereken asıl olgu homofobi'dir.
EŞCİNSELLİK DEĞİL, HOMOFOBİ BİR HASTALIKTIR!
Günümüzde belki de en çok karşımıza çıkan kavramlardan,kişinin üçüncü seçeneğe bakış açısının ,ön yargısının ve hatta kendini kabullenemeyişinin tek sözcükle ifadesi olan homofobi hastalığı,Latince’de “eş, aynı, aynı bütün içinde” olan homo,Fransızca kökenli, “belirili durumlar karşısında gösterilen korku ve tepkiler” anlamına gelen fobi kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur.
Öncelikle içinde negatifi,önyargıyı ve kabullenemeyişi barındıran hiçbir kavramın doğru ve iyiyi temsil edemeyeceğini vurgulayarak homofobinin insanları; köşeleri önyargı ,nefret ,kabullenemeyiş ve insan haklarına itaatsizlikten oluşan ve radikal sınırlar çeken “haksız yargılar bütünü” olduğunu hatırlatmak gerekir.Eşcinselliğin doğaya aykırı olduğunu savunanlar,eşcinselliği bir yaşam şekli değil cinsel ilişkiler toplamı olarak görenler niçin aslında doğaya aykırı olanın kin,nefret ve önyargı
olduğunu görmezden geliyorlar?
Homofobinin bir varlık sorunu olarak günümüzde dünyanın istisnai yerleri haricinde hemen hemen her ülkesinde barınan ve maalesef insan özgüvenini,sosyalliğini ve insanın kendine olan inancını yıkabilecek bir riske sahip olarak karşımızda durmaktadır.
Peki Homofobi Hastalığı Nasıl Tedavi Edilebilir?
1.Anlama/Kavrama Süreci
Homofobik bakış açısını 3.kişilerle paylaşımlarınızda süpriz bir şekilde de öğrenebileceğiniz gibi,bunu doğrudan homofobi barındıran tavırlara maruz kalarak da görebilirsiniz.
Homofobik bir insan, eşcinselliği kabul etmeyen ya da eşcinselliğini! kabul etmeyen bir bireydir.Bunun için öncelikle kendini ya da üçüncü kişiler üzerinde reddettiği eşcinselliği kavraması gerekir.Bu süreç kişinin çevresine/yaşına/yaşam tarzına/inançlarına göre değişebilir.Ancak hatırlatmak gerekir ki kabullenme kavramaktan geçer.Ne olduğunuzu,nasıl hissettiğinizi ısrarla anlamamaya çalışmak size sadece zaman kaybettirir.
2.Alışma ve Özgüven
Eşcinselliği anlama ve sorgulayabilme döneminden sonra kişinin tercihine/bu tür tercihlere alışması ve toplum içinde özgüven kazanması/eşcinsellere güven ve saygı duyması süreci homofobinin yenilmesi açısından oldukça etkili bir unsurdur.
Kendini kabullenemeyen homofobik bir insan mısınız?
Aynada hergün kendinize söylemekten çekindiğiniz bir cümle var mı?
Konu eşcinselliğe ve eşcinsellere geldiğinde,maskeli bir heteroseksüel mi oluyorsunuz?
O zaman siz..
Homofobiksiniz..
3.Kabullenme
Homofobik birçok insanın unuttuğu ve daima kaçırdığı nokta ;eşcinselliğin bir tercih olduğu ve bu tercihin her insan tarafından heran yapılabileceği olasılığıdır.
Günümüzde eşcinsellik artık bir yaşam tarzı haline gelmiştir.Yasal evliliklerin yaygınlaşması,eşcinsel hukuku,sivil toplum örgütleri,politikada eşcinsellik,eşcinsel basın ve literatür gibi yüzlerce kolda gay ve lezbiyenler olarak ilerleme sağlamaktayız.Sayımız güngeçtikçe artmaktadır ve dileğimiz insanlık dışı bir yargı olan homofobinin de azalacağı yönündedir.
Son olarak siz homofobikler;
“Eşcinselim ancak kabullenemiyorum diyenler”;
Bu hayatın yalnızca senin olduğunu,
Gerçek sen yoksa,sahtesinin seni birgün mutlaka yarı yolda bırakacağını,
Seni sen olduğun için kabullenmeleri gerektiğini,
Dünyada milyonlarca gay ve lezbiyen olduğunu ve asla,
YALNIZ OLMADIĞINI
Hatırla !
“Eşcinselleri kabullenemiyorum” diyenler;
Eşcinselliğin seksten ibaret olmadığını,bir duygu-düşünce ve yaşam bütünü olduğunu,
Eşcinselliğin heran, her şekilde karşınıza eşinizin/dostunuzun/çocuklarınızın/torunlarınızın/anne/babanızın “eşcinselim” diye gelebilecek kadar doğal bir tercih olduğunu,
İyi ve kötünün dünyaya dağıldığını,kötü bir heteroseksüel olabileceği gibi mükemmel bir eşcinselin de varolabileceğini,
İnsanlara saygı çerçevesinde birlikte yaşadığımız bu dünyayı,yanlızca birbirimizi anlayarak güzelleştirebileceğimizi
Hatırlayalım
Son olarak;
Unutmayalım;
Eşcinsellik değil Homofobi bir hastalıktır ve tedavisi mümkündür.
Tedavisi; ANLAMAKTIR!
0 yorum:
Yorum Gönder